Orhan Gencebay ve arkadaşları MESAM’da Arif Sağ yönetimine niye bayrak açtılarsa, Sezen Aksu ve arkadaşları da MSG’de Garo Mafyan yönetimine aynı nedenlerle bayrak açmıştı. MESAM neyse MSG de oydu, ikisi de müzik eseri sahiplerinin telif haklarını koruyan meslek birliği. Ancak demokrasi ve değişim talebiyle eşzamanlı başlayan isyanlar, iki kurumda aynı sonucu vermedi. Kusura bakmasınlar ama iki sanatçı topluluğundaki iç iktidar mücadelesinin yaşanma biçimi, aralarında muazzam bir nitelik farkı olduğunu gösterdi. İkisinde de başkaldıranlar kurumlarındaki çürümeye, çöreklenmeye, keyfi yönetime, sulta kurulmasına, yapışıp kalınmasına, hizipçiliğe, ayrımcılığa başkaldırdıklarını söylüyorlardı. İkisinde de ateşleyici motivasyon, yenilik talebiydi. İkisinde de yönetimler el değiştirerek yenilendi. Fakat birinde kavga çirkinleşti, neredeyse karakolluk oldular, hükümet komiseri gibi atanan bir kayyum heyetine geçti yönetim. Bunlar kötü örnek oldu, öbürleriyse iyi. .