Gitme vakti geldiğinde bazı aşklardan geçiliyor, Sezen şarkısını bile söylemişti:
"Gidiyorum bütün aşklar yüreğimde/Gidiyorum kokun hala üzerimde/Sana korkular bıraktım bir de yeni başlangıçlar/Bir kendim bir ben gidiyorum..."
Ama dünyadan ayrılmak daha zor geliyor. Yavukludan ayrılmak gibi değil.
Nimetlerine tutkuyla bağlanıldığında dünya aşkı, sevgiliye duyulan tutkudan çok daha ağır basıyor.
Vedalaşılmıyor öyle bir ağıt yakılarak.
Ömrü, üç günlük dünyaya değmeyeceğini vaaz etmekle geçenler bile o gün gelip çattığında ayak diriyor.
Tabuta 'imamkayığı' derler bizim halk ağzında. Hristiyan ağzına 'papazkayığı' olarak çevirebiliriz sanırım.
Papazkayığı, Trump iktidarı için kalkıyor bu kez.
Ne gariptir ki; o kayığa Trump'ı bindirmemek için ağlayarak Tanrı'ya yakaran dindar kadın ve erkekler görüyoruz.
Seçim merkezlerinin önünde diz çökmüş dua ediyor, gözyaşları içinde kendilerinden geçiyorlar. Trump gibi dinen bozuk, ahlaken dibin dibindeki düşük bir karakter için üstelik.