Bir bayram günü ziyaret etmiş, önünde çektirdiğim fotoğrafı da koyup altına şunu yazmıştım: “İlk hayırseveri, ‘sanki yedim’ diyerek boğazından kestikleriyle yaptırmış. Bir tevazu ve samimiyet anıtı gibi. . . Üstünüze basan mağrur yükseltilerden, gökdelenlerin riyakar büyüklenmelerinden, kibirli mimari çalımlardan fenalık geldiyse. . . Atın kendinizi ‘Sanki Yedim Camisi’ne. İhtişamı, görkemi, gösterişi ‘Desinler’ diye değil ‘Sanki Yedim’ diye yapılmasında. .