7 Haziran 2015’te kaybettikleri tek başına iktidar çoğunluğunu, 1 Kasım’da seçimleri tekrarlatarak geri almamışlar mıydı? ‘Neden bir daha olmasın’ umudu taşımasalar, iptal için canla başla bastırmazlardı.
İstanbul seçimlerini yeniletirlerse tarihin tekerrür edeceğine inanmış olmalılar. Yani aynı senaryonun bir kez daha çalışacağına...
Ekonomik kaygılar, yarın endişesi halkın sorunlar sıralamasında terör ve güvenlik korkularının önüne geçmişti bu Mart seçimlerinde. Bitirildi sandığımız terör azarak hayatımıza geri döner, büyükşehirlerde güvenlik sorunları nükseder, can korkusu hayat pahalılığı korkusunun tekrar üstüne çıkarsa seçime etkisi ne olur, sonuçları terse çevirir mi çevirmez mi peki?...
7 Haziran-1 Kasım tecrübesi gösterdi ki tehdit algısı önemli. Seçmen yakın, somut ve inandırıcı bir tehlike sezerek beka derdine düşerse oy verme davranışları etkileniyor.
Bu durumda iktidarın kıymetini bilmeyen nankör seçmenler pişman olacak, sonuçları görünce ürkecek, yaptıklarını beğenmeyecek, başını duvara vuracak, ‘eyvah kendi elimizle ne felaketler açtık başımıza’ nedametiyle oylarını değiştirecek, hatasını düzeltmek için yana yakıla sandığa koşacak ve kendisine ikinci bir şans sunan iktidara ebediyen minnettar kalacak. ‘Allah razı olsun, başımızdan eksik etmesin’ diye önüne tekrar sandığı koyanları hep hayırla anacak...