Şiirde rücu neyse siyasette feyk atmak da işte onun gibi bir sanat işi.
"Biter yalancı nefes, tükenir sahte soluk/ Yok bitmez, asıl burada başlar yolculuk" dizeleri meselâ...
İlk dizede söylediğini ikincisinde geri alıyor. Ama başta dediğini yalanlamak için değil, anlamı güçlendirmek için.
Behçet Necatigil de şöyle bir rücu şiiri örneği veriyor:
"O sizin gördüğünüz kadınlar/ Güzeldirler ha bereket/ Melekler kadar mâsum/ Yok canım, şeytan kadar şirret".
Evet, biraz sert, kaba mı desem; bodoslamadan bir söyleyiş olmuş.