Ballandıra ballandıra anlatmadı mı “Biz olmasak o koltukta iki hafta oturamazsın” dediğini... “Sizi korumak için kendimizi yırtıyoruz” diye çıkıştığını... “Paralarından başka hiçbir şeyleri yok” gibi tanımlamalarla nasıl küçük düşürdüğünü... ‘Haydi pamuk eller cebe’ telefonlarını, bir ‘alo’yla önlerine ne ekstra kabarık hesap pusulaları koyduğunu...
Dilinde bakla ıslanmıyor, yediği kabalık ve küstahlık herzelerini marifet gibi pazarlamıyor mu?
Hepsi de ‘onları seviyorum’ diye başlayan skandal zevzeklikler. Amerika’yı yeniden nice büyük yaptığını göstermek için saldığı salmalardan başka tutunacak dalı yok. Varsa yoksa çıkardığı faturalar, şişirdiği hesaplar...
Hava atmak uğruna ‘dost’ dediklerini, ilk popülist şovda bozuk para gibi harcamaktan çekinmiyor.
‘Görgüsüzüm ama para bende’ hırtlığının kaç kez kitabını yazdı.