Huyu kurusun, tipik bir popülist şarlatan. Aklına esen en olmadık şeyleri teklifsiz isteme, söyleme ve yapmayı hak görüyor kendine. Ne o, Ankara yine de şaşırmış gibi mi? Cumhurbaşkanı Erdoğan'la ne kadar iyi anlaştığına dair tatlı sözlerinden sonra kendisinden beklenmezmiş şaşkınlığı mı? Yahu bu kaçıncı; daha bu yaz Osaka'daki G-20 Zirvesi'nde Erdoğan'la ne iyi arkadaş olduklarını, nasıl dostane geçindiklerini örneklerken yıktığı perdeyi unuttunuz mu? Hayır, görüşmelerinin başında bizim heyeti gösterip "Baksanıza ne güzel insanlar, bunlarla anlaşmak dünyanın en kolay işi, Hollywood kastlarında bile bulamazsınız onlar gibisini" mealindeki beyanlarını kastetmiyorum. Gurur verici bir iltifat mıydı, gurur kırıcı bir aşağılama mı diye epey tartışıldı, unutulmuyor o sahne. Ama aynı zirveden ayrılırken saçtığı yenilir yutulur olmayan hezeyanlar, nedense yeterli ilgiyi çekmedi. Oysa, 2018 Aralık'ında Fırat'ın doğusuna yine 'bir gece ansızın' başlayacağı davulla zurnayla ilan edilen operasyonu, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a bir ricasıyla durdurduğunu iddia etmişti. Dahası, durdurduğu şeyi bir terörle mücadele operasyonu değil, Kürtlere katliam hazırlığı olarak tanımlamıştı. Yer yerinden oynamalı, nota üstüne nota verilmeliydi. Fakat tek bir resmi tepki yükselmedi. Ne 'lafını bil, ne biçim konuşuyorsun, ağzını topla' dendi.