Demirel’in dillere destan demagojileriyle kafa bulan bir ironiydi. “Kendim için bir şey istiyorsam namerdim diyen adam ne istiyor” denirdi. Şimdi zamane demagogları kapladı ortalığı, gülünçleşmede rahmetliden el almışlar dersiniz. . . Yeniyetme mugalatacılar diyorum onlara; Demirel abra kadabracılığının medyatik varisleri, laf kalabalığına getirip asıl meseleyi gözden kaybetme, çarpıtıp saptırarak arada kaynatma sanatının çırakları. “FETÖ’yle mücadele varken başka mücadeleye gerek yok diyenler aslında ne diyor” cümlesine takla attıracak kadar ilerlettiler odak kaydırma işini. “Emperyalizmle savaşırken milletten toplanan vergilerin doğru harcanıp harcanmadığını sormak vatana ihanettir diyenler neye ihanet ediyor” dedirtecek kadar abarttılar cerbezeye vurup kafa karıştırma gevezeliklerini. New York’taki mahkeme tiyatrosunu tanımamak gibi haklı bir çağrıyı, Zarrab’ın saçtığı rüşvet iddialarını da hokus pokus yok hükmünde göstermeye çalışarak gölgeliyor, el çabukluğuyla güya göz boyuyorlar. Eski bir hukuk terimi olan ‘keenlemyekün’, ağızlarından düşürmedikleri tılsımlı sözcük.