Akif Beki Hürriyet Gazetesi

Ya sapık diye asılsaydı

DÜN Bahçeli'nin grup konuşmasını dinlerken aklıma o örnek geldi. İdam cezasının geri getirilmesine destek veriyor MHP lideri. AK Parti’ye ‘Lafı uzatmayın, getirecekseniz getirin...

02 Kasım 2016 | 4.899 okunma

DÜN Bahçeli'nin grup konuşmasını dinlerken aklıma o örnek geldi.

İdam cezasının geri getirilmesine destek veriyor MHP lideri.

AK Parti’ye ‘Lafı uzatmayın, getirecekseniz getirin çıkaralım’ diyor.

Herhalde ‘İdamı en çok kim için isterdiniz’ diye sorulsa... İdama karşı olanlardan bile‘çocuk istismarcıları için’ cevabını alırdınız.

O yüzden hatırladım olayı.

2002 yılında medya, ‘Ümraniye sapığı’ haberleriyle çalkalanıyordu...

***

Bir robot resim vardı.

Ona uyan B.A. adlı bir kişi yakalandı.

Büyük haberdi. Medya hep onun sapıklıklarından bahsediyordu.

Korkunç bir öfke ve infial uyandırmıştı.

Değil asılmak, değil kurşuna dizilmek, diri diri yakılsa çoğumuzun yüreği soğumazdı.

Ancak bir ay sonra yanlış kişi olduğu anlaşıldı.

Gerçek sapık bulununca sahtesi kurtuldu.

B.A.’nın adı kâğıt üstünde temize çıktı, masumdu. Salıverildi.

Fakat adı çıkmış, yüzü tanınmış, hayatı kararmıştı bir kere.

 

‘Ümraniye sapığı’ olarak damgalanmıştı. O damgayı ne yapsa silemeyecekti.

***

Hayatı bir daha eskisi gibi olmayacaktı velhasıl, olmadı da.

5 Mart 2010’da yani tam 8 yıl sonra gazetelere bir kez daha haber oldu.

Kendi ağzından nasıl bir linç çarkına kurban edildiği yazılıp çiziliyordu.

Meclis İnsan Hakları Komisyonu’nda medya mağduru olarak konuşturulmuştu.

B.A., “Bugün bile sokakta beni görenler ‘Ümraniye sapığı’ diye işaret ediyor” şeklinde yakınıyordu.

 

YAŞADIĞINA ŞÜKRETSİN

Bir gazete haberi şöyleydi mesela:

 

“Meclis İnsan Hakları Medya Alt Komisyonu dün, gerçek sapıkla fiziksel benzerliği nedeniyle mağdur olan B.A.’nın ibret verici öyküsünü dinledi.

 

Çalıştığı inşaattan eve dönerken markette jandarmanın kendisini dipçikle döve döve gözaltına aldığını anlatan B.A., ‘Karakolda çırılçıplak soydular ve işkence yaptılar’ dedi.

 

Bir aylık tutukluluk sürecinde ‘hayatta kalma’ mücadelesi verdiğini dile getiren B.A. yaşadıklarını anlattı:

 

‘Cezaevinde 600 kişi yüzüme tükürdü. Tek kişilik hücreye aldıkları için öldürülmekten kurtuldum. Benim yüzümde yanık var. Kulaklarım derime bitişik. Meğerse suçu işleyen kişinin de yüzü öyleymiş...’

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Batı'da hakimler de varmış sivil toplum da 22 Kasım 2024 | 546 Okunma Öcalan ne anlasın bunlardan? 21 Kasım 2024 | 712 Okunma Ankara'nın kapalı kapıları ardında neler oluyor? 20 Kasım 2024 | 3.474 Okunma Savaş kapıdaysa hazırlık el kitabımız hani nerede? 19 Kasım 2024 | 589 Okunma Serdar Ortaç'a kıyamayan devlet baba yüreği 16 Kasım 2024 | 556 Okunma