Gazeteci örgütleri ‘kara, karanlık bir yıl’ gibi tanımlasa da...Ben basın özgürlüğü açısından parlak yanıyla başlamak istiyorum.
Son çeyrekte kalktığı transfer ataklarıyla, senenin hem medya yıldızı hem de en sürpriz çıkış yapanı TV5 oldu.
Yıldıray Oğur, İbrahim Kahveci, Ali Bayramoğlu, Ahu Özyurt gibi beklenmedik isimler, Milli Görüş televizyonunun ekran saflarına katılmıştı...
Son hafta, Halk TV’den ayrılan Çağlar Cilara’yı da programcı kadrosuna aldılar.
Siyasi tandansına bakmadan tüm seslere kucak açan, yelpazesini memleketin bütün renklerine yayan tek ekran şu an...
Çok sesliliği bakımından bir zamanların Kanal 7’sini de andırıyor, o boşluğu doldurmaya aday.
Medyanın savaşan taraflara, düşman kamplara bölündüğü bir cepheleşme ortamında büyük cesaret ve vizyon.
O kamptan bu kamptan demiyor, kutuplaştırma tuzağına düşmüyor. Tersine, kutuplaştırma oyununu bozmaya yöneliyor, araya örülen fanatizm duvarlarını bilinçli darbelerle yıkmaya...
Serbest tartışmanın ve hür düşüncenin kalesine dönüşüyor hızla, tebrikler TV5.
‘En iç açıcı’, ‘en umut verici’ kategorilerini zorlamanın alemi yok. Doğrudan, geçen senenin en özlenmeyecek şeyine geçelim mi?
Açık ara favorim, sonuçlarından sadece failin etkilendiği geçişsiz günahlara gösterilen duyarlılığın zerresinin bile geçişli günahlara gösterilmediği bir yıl olmasıdır.