Ege adalarından (nasıl oluyorsa Marmara'daki) Avşa'ya yakın birini, zaten bizde değilmiş gibi Yunan'dan almamıza az kalmış; hele bir 2023 gelsin, Lozan Antlaşması bitsin, olmadı 2053'te bizi görünmüş siz.
Şaka değil; Serdar Ortaç allamesi, TV'de yumurtluyor bu yaveleri. Yine de ciddiye alan, inanan var.
Başka bir herzevekil; Kurtuluş Savaşı'nın hikaye olduğu, tek kurşun atmadığımız, işgalcilerin alacaklarını fazlasıyla aldıktan sonra işleri bittiği için çekip gittiği gibi hezeyanlar savuruyor. Bu yüzden illerimizin kurtuluş yıl dönümlerini kutlamaya karşıymış, yalnızca fetih bayramları kutlanmaya değermiş.
İlkinin sıktığı palavralara gülmeyenler nasıl çıkıyorsa, bu ikincisinin esip savurmalarına kızıp çürütmeye kalkanlar da bulunuyor. Zırva, tevil götürür sanki.
Çünkü İsmail Kahraman; kültür merkezine adı verilmiş, Kültür Bakanlığı ve Meclis Başkanlığı yapmış biri. Herhalde bir bildiği vardır, kültürlü adam, boş konuşmaz diye mi?
"Kutlanacak bir kurtuluş günü olmasa, fethini kutlayacak bir İstanbul kalır mıydı bugün elimizde" diyeceklere de cevabı hazır...