Akif Çarkcı Milat Gazetesi

Asgari ücret gerçeği!

Eğer yanılmıyorsam 2018 yılı için tespit edilen asgari ücret miktarı 1.603,12 TL. Normalde brütü 2.029,50 TL olan asgari ücretin içerisinde 258,76 TL Gelir Vergisi, 15,40 TL de damga vergisi var. Sigortalar, vergiler ve çocuk...

21 Mart 2018 | 295 okunma

Eğer yanılmıyorsam 2018 yılı için tespit edilen asgari ücret miktarı 1.603,12 TL. Normalde brütü 2.029,50 TL olan asgari ücretin içerisinde 258,76 TL Gelir Vergisi, 15,40 TL de damga vergisi var. Sigortalar, vergiler ve çocuk yardımı kesildiğinde asgari ücret kuşa dönüyor ve neti 1.603,12 TL oluyor.

Türk-İş’in yaptırdığı araştırmaya göre Türkiye’de açlık sınırı 1.637 TL, yoksulluk sınırı ise 5.262 TL. Asgari ücrette 2018 yılı için zam oranı belirlenmeden önce Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı bir araştırma yaptı. Buna göre Türkiye’deki çalışanların yüzde 40,3’ü asgari ücretle çalışıyor. Bu oran da 5.8 milyon kişiye tekabül ediyor. Yani neredeyse aileleriyle birlikte bu rakam 20 milyonu buluyor. Bu ne demek? Aşağı yukarı 20 milyon insan açlık sınırının altında yaşıyor!

Aynı araştırmaya göre çalışanların yüzde 42,7’si ise asgari ücretin iki katına kadar maaş alıyor. Buna göre çalışanların yüzde 83’ü (12 milyon kişi), 1.404 ile 2 bin 808 TL arasında değişen ücretlerle çalışıyor. Halen Türkiye’deki çalışan sayısı, stajyer ve kursiyerler dışarıda bırakıldığında, 14 milyon 547 bin 574 kişi düzeyinde bulunuyor.

Asgari Ücretten Neden Vergi Alınıyor?

Şimdi ilk sormak istediğim soru şudur: Asgari ücretten neden vergi alınıyor? Bu vergi alınmasa da çalışanın ücretine yansısa makro ekonomik dengeler alt üst mü olur? Devlet bu vergiler alınmadığında ne türden bir zararla karşılaşıyor? Bu zarar başka yerlerden plase edilemez mi? Hem sonra emekten vergi almak nasıl bir uygulamadır? Emeğin vergisi olur mu? Hem çalışacaksın, üreteceksin, alın teri dökeceksin ödüllendirileceğin yere bir de vergi ödeyeceksin! Teklifim şudur, insanlık ve Müslümanlık emekten vergi almayı hoş görmez. Bu yanlış uygulamadan vazgeçin. Zaten açlık sınırında yaşayan ve çalışan insanların gelirinden bir de vergi kesmeyin, ayıptır, günahtır. Onlardan alacağınız vergiyi, repodan, faizden, borsadan, ranttan devasa paralar kaldıran kalantörlerin sırtına yükleyin, adalet bunu gerektirir!

Asgari ücretle yaşayan ve çalışan insanlar, bu toplumun gerçeğidir ve toplumun yoksul kesimini oluşturuyorlar. Bu yoksul kesim geçmişte siyaseten adını “çevre” koyduğunuz ve merkezden iş, aş, refah, sosyal güvence gibi talepleri olan ve bu taleplerini yerine getireceğine inandığı muhafazakâr kadroları sandıkta işbaşına getiren kitle! Ana seçmen gövdesinin büyük kesimini yoksulluk ve açlık sınırında yaşayan insanlar oluşturuyorlar. Bu insanların dertleriyle dertlenmek boynumuzun borcu değil midir?

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Karşılıksız aşk ve siyasetin sitcom’u 01 Ağustos 2020 | 218 Okunma Bu zamana kadar neredeydiniz? 30 Ağustos 2018 | 153 Okunma Memlekete Dolar, Euro, Yuan, Ruble, Dinar Akıtacaksak 22 Ağustos 2018 | 7.097 Okunma Sarışın Şeytan (D.T) ve Ortakları: 'M.L, M.S, G.S' 15 Ağustos 2018 | 5.213 Okunma Aptal ABD ve Aptal Uşakları! 08 Ağustos 2018 | 242 Okunma