Dün kaldığımız yerden ama yeni bir boyut ekleyerek devam edelim. Bu köşede dün yer alan yazımızda "Altın ithalatını tırmandıran bu talebin kaynağı ne" diye sormuştuk. Öyle ya, özellikle temmuz ayındaki 2.7 milyar dolarlık rekor ithalat çok dikkat çekmiş ve yılın ilk yedi ayındaki altın ithalatı 10.7 milyar dolara ulaşmıştı. Gidişat, 2013 yılının tümündeki 15 milyar dolarlık rekorun kırılacağını gösteriyordu. Ve herkes gibi biz de merak ediyorduk tabii ki:
"Neden böylesine yüksek miktarda külçe altın ithal ediyoruz? Yurt içinde bir türlü göremediğimiz sıra dışı bir talep mi var? Yoksa talep yurt içi kaynaklı değil de bu altını işleyip ihraç mı ediyoruz; ama buna dönük bir veriye de sahip değiliz..."
Sorular birbirini kovalıyor adeta. Ama sağlıklı bir yanıt bulmak mümkün olmuyor. Biz bulamıyoruz en azından. Altındaki bu yoğun ithalatın bazı kamu otoritelerinin de dikkatini çektiğini biliyoruz. Ne var ki onlar da bu duruma bir açıklama getirebilmiş değiller.
Altın ithalatı çok hızlı artması bir yana, daha önce de dile getirdiğimiz başka bir "tuhaflık" var. Altında Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) en büyük ortağımız. Hani altını ağırlıkla bu ülkeden alsak ya da bu ülkeye satsak, yani ticaret tek taraflı bir yoğunlaşma gösterse, bunda şaşılacak bir durum yok. Ama bu ülkeden neredeyse ihraç ettiğimize yakın altın alıyor ya da ithal ettiğimize yakın ihracat gerçekleştiriyoruz.
Tanım da farklı değil. Örneğin ithalat külçe altın, ihracat işlenmiş altın değil. İhracat da ithalat da külçe altın. İşte ilk yedi ayın verileri... Birleşik Arap Emirlikleri'ne 4.2 milyar dolarlık altın ihraç etmişiz. İthalatımız ise 3.4 milyar dolar düzeyinde.
Zaten yedi aydaki altın ihracatımızın çok büyük bir bölümü, tam yüzde 86'sı bu ülkeye. Birleşik Arap Emirlikleri'nin ithalattaki payı ise üçte bir düzeyinde bulunuyor.