Alaattin Aktaş Dünya Gazetesi

Büyüdük büyüdük ama yıllık bazda yüzde 3'leri hala çok aşamadık

Türkiye ekonomisi yılın ilk çeyreğinde yüzde 5.2, ikinci çeyreğinde yüzde 5.1; ilk altı ay toplamında ise yüzde 5.14 büyüdü. Çoğu ülkeyle kıyaslandığında çok iyi bir...

13 Eylül 2017 | 167 okunma

Türkiye ekonomisi yılın ilk çeyreğinde yüzde 5.2, ikinci çeyreğinde yüzde 5.1; ilk altı ay toplamında ise yüzde 5.14 büyüdü. Çoğu ülkeyle kıyaslandığında çok iyi bir büyüme oranı yakalanmış durumda. Ve biliyoruz ki büyüme hızı üçüncü çeyrekte geçen yılın yaratacağı olumlu baz etkisi sayesinde daha da artacak. Yüzde 7'leri, belki daha da yüksek oranları görebileceğiz.

Ne var ki, son iki çeyrekte sağlanan bu hızlı büyüme bize kişi başına gelir açısından öyle çok büyük bir katkı sağlayamıyor. Bunun en büyük nedeni, kur artışı. Gayri safi yurtiçi hasılayı Türk Lirası bazında artırıyoruz, ama TL bazlı GSYH'yi dövize böldüğümüzde, öngördüğümüze göre çok değer kaybetmiş olan TL yüzünden döviz cinsinden GSYH neredeyse yerinde sayıyor, hatta kimi dönem geriliyor. Bir de buna nüfus artışını ekleyin, kişi başına gelirimiz daha da düşüyor, en azından yerinde sayıyor.

Bir dönem ele aldığımız mülteciler de ayrı bir sorun. Besleyip karınlarını doyurduğumuz ve üretici olamadıkları için ekonomiye pek katkı yapamayan mültecileri de hesaba katarsak kişi başına düşen milli gelirimiz daha da azalıyor.

Bütün bunlar bir yana, başka bir sorunumuz daha var. Türkiye ekonomisi geçen yılın son çeyreğinde yüzde 4.2, bu yılın ilk çeyreğinde yüzde 5.2, ikinci çeyreğinde ise yüzde 5.1 büyüdü. Bunlar, gayet iyi oranlar, ancak büyüme eğilimine bir yıllık dönemler olarak baktığımızda hala yüzde 3'leri aşamadığımız gerçeğiyle karşı karşıya kalıyoruz.

Her ne kadar GSYH artışı genel olarak çeyrek bazlı ve takvim yılı itibariyle değerlendirilirse de, bu sınırlamaların dışına çıkmak da elbette mümkün. Genel gidişatı görebilmek için de büyümeyi yıllıklandırılmış halde izlemek gerek. Biz de öyle yapıyoruz...

Önce yıllıklandırılmış büyümeden kastımız ne, onu açıklayalım. Örneğin bu yılın ikinci çeyreği itibariyle yıllıklandırılmış büyüme yüzde 3.3 düzeyinde. Bu oranı hesaplarken önce son bir yılın; yani geçen yılın üçüncü ve dördüncü çeyreği ile bu yılın ilk ve ikinci çeyreğinin GSYH büyüklüğünü alıyoruz. Elbette oranları değil, hacmi. Bu şekilde bulduğumuz yıllık GSYH büyüklüğünü, aynı şekilde bulduğumuz bir önceki yılın GSYH büyüklüğü ile kıyaslıyoruz. Bir önceki yılın büyüklüğü de 2015'in üçüncü ve dördüncü çeyreği ile 2016'nın ilk iki çeyreği toplamından oluşuyor.

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Mevduat faizi yüzde 25’e, kredi faizi yüzde 35’e oturdu 01 Ekim 2018 | 1.222 Okunma Faiz arttı ama yabancı DİBS satmaya devam ediyor 28 Eylül 2018 | 534 Okunma İşte yaşınız, işte kalan zamanınız! 27 Eylül 2018 | 393 Okunma YEP’e dayandırılan hesaplamalarda akıl almaz hatalar yapılıyor 26 Eylül 2018 | 274 Okunma İşte gelir gruplarına göre harcama durumumuz... 25 Eylül 2018 | 479 Okunma