Hal hatır sormanın biçimi değişti adeta. İnsanlar eskiden birbirlerine öncelikle "Nasılsın" diye sorarken, sanki şimdi önceliği "İşler nasıl" sorusu aldı.
Ya da yeni tanıdığınız, ilk kez karşılaştığınız birine bu iki soruyu harmanlayıp tek bir soruyla yaklaşıyorsunuz:
"Ne var, ne yok; işler nasıl gidiyor?"
Aldığınız yanıt da genellikle "Hiç tadı yok" oluyor. Arada, "Fena değil" diyenler de çıkıyorsa da çoğunluk işlerin iyi gitmediğinden dem vuruyor.
"İşlerin tadı yok" diyenlere ikinci bir soru yöneltme ihtiyacı duyuyorsunuz çoğu kez:
"Peki, işler kötü diyorsun da, ne zamana göre kötü? Bir ay önceye göre mi, bir yıl önceye göre mi, yoksa daha önceki bir tarihi mi kastediyorsun?"