Geçtiğimiz günlerde Giresun’da yaşanan ve eşinin raporlu ilaçlarını yazdırmak isteyen yaşlı bir vatandaşın ölümüne kadar giden dramatik gelişmeleri biliyoruz. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, bu olay üzerine bir açıklama yaparak raporlu hastaların ilaca erişimlerinin kolaylaştırılacağını söyledi.
İlaca erişim nasıl mı kolaylaştırılır, bir öneride bulunalım.
Hastalığın özelliğine göre farklılık göstermekle birlikte genellikle iki yıl için düzenlenen raporlarla üç ayda bir doktora gidilerek ilaç yazdırılıyor ve düzenlenen e-reçete ile ilaçlar eczaneden alınıyor. Tüm eczanelerin sistemlerinde raporla ilgili bilgiler yer alıyor ve bu sayede denetimi bir anlamda eczane yapmış oluyor.
Doktorlar raporu görmeden (zaten ortada rapor yok, hepsi bilgisayar ortamında) hastanın beyanına göre ilaç yazıyor. Hastanın raporu yoksa ya da farklı bir ilaç yazdırmışsa bile bu ilaçları eczaneden alma şansı yok, çünkü eczane kayıtlarında tüm bilgiler mevcut.
Peki şu durumda raporlu ilaç için neden üç ayda bir doktora gitmek gerekiyor? Doktorlar raporlu hastalara ilaç yazdıkları için artı bir para kazanmıyor, tam tersine bu iş adeta bir angarya. Hasta ister aile hekimine, ister başka bir hastanede doktora gidiyor, “Ben raporlu olarak şu şu ilaçları kullanıyorum” diyor, doktor da genellikle üç ay için ne kadar ilaç gerekiyorsa bunu reçeteye bağlıyor. Hasta da gidip eczaneden ilaçlarını alıyor.