Türkiye İstatistik Kurumu sanayi üretimine ilişkin mayıs ayı verilerini dün açıkladı. Biliyoruz ki sanayi üretimindeki değişime ilişkin üç oran var. Bunlardan biri mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış bir önceki aya göre olan değişim, bir diğeri takvim etkisinden arındırılmış yıllık değişim, diğeri ise herhangi bir arındırma işlemine konu olmamış yıllık değişim.
Önce takvim ve mevsim etkisinden arındırılmış değişime bakalım. Sanayi üretimi mayıs ayında nisana göre takvim ve mevsim etkisinden arındırılmış haliyle yapılan hesaplamaya göre yüzde 1.5 geriledi. Yüzde 1.5, geçen yılın eylül ayında kaydedilen yüzde 3.7'lik aylık gerilemeden sonraki en büyük oran. Dolayısıyla mayıs ayındaki bu gerileme pek hayra alamet değil.
Yılık oranlar nasıl bir duruma işaret ediyor, şimdi de onlara bakalım. Takvim etkisinden arındırılmış yıllık değişim, mayıs ayındaki toplam sanayi üretiminin geçen yıla göre yüzde 3.5 arttığına işaret ediyor.
Bir de herhangi bir arındırma işlemine konu olmamış yıllık değişim var. Biz, gerçek üretim düzeyini gösterdiği için bu endeksteki gelişmeyi izlemeyi tercih ediyoruz. İşte arındırma işlemine konu olmayan ham endeksler bize mayıs ayındaki sanayi üretiminin geçen yıla göre yüzde 4.1 arttığını gösteriyor.
Sanayi üretiminin geçen yılın mayıs ayına göre yüzde 4.1 artmış olması elbette iyi bir gelişmeye işaret ediyor. Her ne kadar nisanda yüzde 6 olan (daha önce yüzde 5.9 olarak açıklanmıştı, sonra yüzde 6'ya revize edildi) artışa göre bir yavaşlama var ise de, unutmamak gerekir ki bu yüzde 4.1, geçen yılın aynı ayındaki yüzde 7.2'nin üstüne eklenen bir oran. Yani baz çok yüksek olduğu halde böylesine bir üretim artışı sağlanması önemli.
Ne var ki, daha önce de hep vurguladığımız gibi sanayi üretimini (başka bazı göstergeleri de tabii ki) yalnızca bir aydaki durumu dikkate alarak değerlendirmek pek doğru olmasa gerek. Ne bir aydaki olumsuz gidişe basarak kahrolmak doğru, ne bir aydaki şahlanışa bakarak o konuda sorunun tümüyle geride kaldığını düşünmek...