Daha bir hafta bile olmadı. Bu köşede 7 Ağustos’ta dövizdeki hızlı tırmanışın tüm hesapların yeniden yapılmasını zorunlu kıldığını ve kurdaki artışın neredeyse normal karşılanır hale geldiğini belirtmiştik.
Gelin söz konusu yazıyı sayıları güncelleyerek ve ifadeleri biraz değiştirerek özetleyip tekrar edelim, bakalım bir haftayı bile bulmayan şu dönemde nereden nereye gelmişiz:
Dolar temmuz ayını 4.89 düzeyinde kapattı. Doların geçen hafta sonu ise 6.50’yi aştığını gördük. Bazı bankalar cuma günü alış-satış kurları arasındaki makası 1 liraya çıkarmak suretiyle aslında işlem yapmayı durdurdular. Temmuz sonundan beri henüz on gün bile geçmedi ama dolar TL karşısında üçte bir değer kazandı. (Dikkat, TL üçte bir değer yitirmedi, dolar üçte bir değer kazandı.) Bu artışın yarıdan fazlası bir tek güne, geçen hafta cuma gününe sığdı.
Bu kur artışına dağ dayanmaz! Bu kur artışı ekonomide denge bırakmaz, her şey alt üst olur. İthal enfl syon baskısı o kadar güçlenir ki, enfl asyon hiç tahmin edilmeyen düzeylere çıkabilir.
Dikkat edelim, dövizdeki eşikleri çok hızlı aşıyoruz. Geçen yılı 3.81’den kapatmıştık ve bir süre 4’e ne zaman ulaşılacağını konuştuk. Sıra 5 liraya geldi, onu da bir çırpıda aşıverdik.