Yurtdışında yerleşikler bu yıl ne hisse senetlerine ilgi gösterdiler, ne devlet iç borçlanma senetlerine. Son birkaç aydır bu ilgisizlik neredeyse tümüyle 24 Haziran seçimlerine ve sandıktan nasıl bir sonuç çıkacağının bilinmezliğine bağlanıyordu. Ne var ki seçim de geride kaldı ve değişen bir şey olmadığı görüldü.
Yurtdışı yerleşikler seçimi izleyen hafta içinde 83 milyon dolarlık devlet iç borçlanma senedi aldılar, ama diğer yandan 180 milyon dolarlık hisse senedi sattılar.
Hisse senedindeki satışı elde edilen karın yeterli görülmesi başta olmak üzere birçok gerekçeyle açıklamak mümkün. Dolayısıyla bu bir haftadaki satış çok önemli değil. Hem kaldı ki haziranın tümünde yabancı yatırımcılar hisse senedinde net alıcı olmuşlar.
Seçim sonrasına ilişkin asıl beklenti devlet iç borçlanma senetleri piyasasındaydı. 24 Haziran’dan sonra bu piyasada belirgin bir hareketlenme olacağı umuluyordu.
Ancak seçim belirsizliğinin geride kalması, üstelik Cumhurbaşkanı seçiminin ilk turda sonuçlanması, Meclis çoğunluğu ile Cumhurbaşkanının aynı partiden (ya da aynı ittifaktan) olması gibi piyasaların en çok tercih edecekleri sonucun elde edilmesi bile yabancı yatırımcıları harekete geçirmeye yetmedi.
Biraz önce de belirttik, yurtdışı yerleşikler seçimi izleyen hafta içinde DİBS’te yalnızca 83 milyon dolarlık alım gerçekleştirdi.