ABD Başkanı Donald Trump Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak tanıdığını ve Tel Aviv'deki Amerikan Büyükelçiliğinin Kudüs'e taşınması hazırlıkları için talimat verdiğini açıkladı.
ABD’nin Kudüs kararının ardından tüm dünyada karara ilişkin tepkiler yükseldi.
Bu tepkiler çeşitlilik arz ediyor.
Bizler de Türkiye’de ABD’nin Kudüs kararı sonrasında birbirinden farklı tepkilere muhatap oluyoruz. Bir tarafta protestolar, mitingler, gösteriler var. Diğer tarafta ise tepki vermekte harcayacakları enerjiyi özellikle iki noktada yoğunlaştırarak sarf edenler var. Onlar da bir tepki veriyorlar; lakin tepkililere tepkili olmak gibi garip bir tutum içindeler. Onların tepkileri; ABD’nin Kudüs kararına, İsrail’in insanlık-dışı tasarruflarına tepki gösterenlere tepki göstermek biçiminde özetlenebilir. Enerjilerini ilk olarak sarf ettikleri nokta burası.
İkinci nokta ise bu vesileyle aşinası olduğumuz bildik bir Sol-Kemalist tekerlemeyi tekrarlamak: Hain Araplar, Ortadoğu bataklığı vb.
Özellikle Odatv ve Sözcü yazarları, irili ufaklı sol-kemalist tandanslı isim, Kudüs meselesinde pozisyonunu tam da yukarıda özetlediğimiz biçimde belirlemiş durumda. Kendi mahfillerinde pek çok yazı yayımladılar. Örnek çok anlayacağınız. Ne var ki benim en çok dikkatimi çeken Yılmaz Özdil’in 8 Aralık 2017 tarihli “Kudüs” başlıklı yazısı oldu.