Olabilir, her ne sebeple olursa olsun savaşa karşı çıkabilirsiniz.
Olabilir, Max Weber’in modern devleti “fiziksel şiddetin meşru kullanım tekelini elinde bulunduran güç” olarak tanımlamasından rahatsızlık duyup karşı bir tanımlama yapmak için kâğıdı kalemi elinize alabilirsiniz.
Olabilir, savaş karşıtlığınızı felsefî gerekçeler ile temellendirebilir, çarpıcı aforizmalar ile güçlendirebilirsiniz. Nefsi müdafaa olsa bile mi?, diye soranlara umarsızca; Evet, evet nefsi müdafaa olsa bile!, diye cevap verebilirsiniz.
Olabilir, bir Hint gurusu gibi hayata dingin bir noktadan bakabilir, yeni bir din ihdas etmenin arifesinde, tüm savaşların ideolojiler ve dinler sebebiyle çıktığını iddia edip çözüm olarak kurucusunun kendisi olduğunuz yeni bir dini insanlık için bir “devrim” olarak pazarlayabilirsiniz.
Olabilir, egzotik, gizemli, gnostik akidelerin arayışına çıkabilir savaş karşıtlığınızı din tınılı bir temele bağlayabilirsiniz.
Olabilir, sağ yanağınıza birisi tokat atarsa, hemen sol yanağınızı da çevirin; çünkü olgunlaşmanın en üst noktası işte budur, türünden bir anlayışın mümessili olabilirsiniz. Ne kadar vururlarsa o kadar iyi, diyebilirsiniz.