Önceki bir yazımda iki tip eleştiri türünün varlığından söz etmiştim.
Biri evcilleştirilmiş, rehin alınmış mevcudu tahkim etmeye, onu var etmeye odaklanmış; bakışı, ufku dar eleştiri. Evcilleştirilmiş eleştiri, Türkiye gündemini meşgul eden eğitim sistemi eleştirilerinin neredeyse tamamını kapsar. TV’de mikrofon uzatılan, kendisine söz hakkı verilen aşinası olduğumuz, bildik eleştiri türü budur. Diğer bir eleştiri ise yapısal olarak sistemi sorgulayan, kendisini sınırlandırmayan, herhangi bir ideolojinin bu sahadaki ajanlığına soyunmayan ve bu türden blokajlardan kurtulmuş geniş perspektifli eleştiridir.
Şayet bu iki eleştirel konum alıştan ikincisini tercih ettiyseniz vay halinize!
Sizi bu konum alışınızdan dolayı pişman etmeye yeminli bir kalabalık çok yakınınızda bekliyor olacaktır.
Bunu nereden biliyorsun diye sorabilirsiniz?
Bilmiyorum, bizzat yaşıyorum!