Cumhuriyet tarihimizin en uzun süreli iktidarı olma başarısını yakalayan AK Parti 18 yaşına girdi. Genç ve dinamik ruhunu hiç kaybetmeden halkın desteğiyle bugünlere geldi. Bugün 2023 hedefine koşuyor, kutlu olsun!
Ülkenin ekonomik felakete sürüklendiği, borsanın çöktüğü, bankaların battığı, sosyal adalet ve dengenin uçurumlarda olduğu, esnafın yazar kasasını fırlattığı, anayasa kitapçığının havada uçtuğu, hukukun ayaklar altına alındığı, insanların eğitim ve ekonomik özgürlüğünün elinden alındığı, kışlalarda asker oğlunun yeminini bile izleyemeyen annelerin feryadının göklere çıktığı, okul bahçesi değil, okul dışında bile kadın yöneticinin başörtüsü takamaz kararının alındığı bir dönemde AK Parti, Türkiye’de değişimi ve dönüşümü başlattı.
Partilerin amacı siyaset yoluyla hizmet etmektir. Bunun için de iktidar olmaları gerekir. AK Parti, kurulduktan 15 ay sonra iktidara geldi. Burada yazıldığı gibi kolay da olmadı bu işler. “Hâfızâ-ı beşer nisyânla mâlûldür” sözünün anlamını şu günlerde daha iyi anlıyoruz. O eski çileli günler ne çabuk unutulmuş!
AK Parti’nin kuruluş hikâyesini ve önceki dönemi bugün AK Parti seçmeni bile unutmuş gibi. Diğer bir durum da genç neslin bunu hiç bilmemesi. AK Parti’nin nasıl kurulduğunu, bugünlere nasıl gelindiğini unutanların üzerinde büyük bir vebal vardır, biline!
AK Parti, 14 Ağustos 2001'de kurulduğunda bazı dostlarımıza o dönem tavsiyelerde bulunmuştuk. AK Parti’ye destek olmalarını, bilhassa “Millî Görüş” çizgisinden gelenlerin R.Tayyip Erdoğan’ı yalnız bırakmamaları gerektiğini ifade etmiştik. O günlerde bu dostlarımızın, “durumu takip ettiklerini, öyle hemen bir partiye geçilmez, bakalım ne olacak, burası Türkiye” dediklerini hatırlıyorum. AK Parti’nin 15 ay sonra iktidar olmasıyla önceleri mütereddit olanların sonrasında partiyi hiç bırakmadıklarını da görmüş olduk.
Sivil oluşum sağlamak, dernek, vakıf kurmak ve bunu devam ettirmek çok zordur. Hele hele bir parti kurmak ve ilk seçimde iktidar olmak hayal ötesidir. AK Parti bu hayalin kendisidir.