Sevindiğimiz, üzüldüğümüz, üzdüğümüz, paylaştığımız, hasta olduğumuz, hasta ettiğimiz, özür dilediğimiz, özür dilendiğimiz zamanları geride bırakarak yolumuza devam ediyoruz.
Zaman çok hızlı. Ömür çok az. Yaşadığımız, yaşayamadığımız çok şey var. Çoğu şey de yarım kalıyor. İşler, projeler, yeni hayal ve hedefler ile yola çıkıyoruz. Bazıları gerçekleşiyor bazıları da yarıda kalıyor. Güzel işler, güzel insanlarla gerçekleşiyor.
İyi ve güzel; kötü ve çirkin. Bu mücadele hep oldu, bundan sonra da olacak. Ne yapmalı, geleceğe neyi taşımalıyız? Geriye neyi bırakmalıyız? Diyorum ki sevmek gerek.
Sevin yeter! Kendinizi severek başlayın. Sonra en yakınınızdan başlayarak sevgi haleleri oluşturun. Sevginizi ulaştırabildiğiniz her kişiye, nesneye ulaştırın. Eşyayı sevin. Sizin sevgi aktardığınız her şey cansız bile olsa canlanır. Çünkü her şeyin ruhu vardır.
Arıyı ve çiçeği sevin ki bal yiyin. İnsanı sevin ki içinizdeki insan yücelsin. Kâinatı var eden enerjidir sevgi. Haliyle siz de bu enerjiyi kullanın.
Sevelim insanları. Hayatı, işi, çalışmayı, yorulmayı, dinlenmeyi, sohbeti, dertleşmeyi, konuşmayı…