“Abdullah Tayyip”e ismini verenler cenazesinin başında yan yana ağladı, diyor gazeteler. 17 Temmuz 2016 Pazar günü Altunizade’deki İlahiyat Camii’nde düzenlenen cenaze namazında Cumhurbaşkanı Erdoğan, 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül yan yana saf tutmuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk bayrağına sarılı Abdullah Tayyip’in tabutuna dokunarak konuşma yaparken kelimeler boğazında düğümleniyor: “Erol benim bir yol arkadaşımdı; Abdullah pırlanta bir yavrumuzdu. Mekânı cennet olsun inşallah” diyor ve gözyaşlarına boğuluyordu. Sonrası …
15 Temmuz gecesi FETÖ alçaklarının ihanetinde, devletin varlık-yokluk mücadelesinde henüz 17 yaşındaki Abdullah Tayyip, vatan uğruna canını feda etmişti. O gece sadece ve sadece vatan ve devlet dedik. Milletin geleceği, ümmetin umudu bir devletin bekası dedik.
Şimdilerde ise kuru tartışmalara çekilmeye çalışılan bir siyasî tablo var ortada. Lafı uzatmadan sadede gelecek olursak, 2019 Cumhurbaşkanlığı seçimleri için erken olmasına rağmen ittifak çalışmaları (AK Parti-MHP) ve partiler arası görüşmelerde (CHP- Saadet Partisi) Abdullah Gül’ün de isminin geçiyor olmasının verdiği rahatsız edici durum var. Bu durum özellikle AK Parti seçmenlerini oldukça rahatsız ediyor. Partinin kuruluşundan başlamak üzere, AK Parti’nin bugünlere gelmesinde emeği olanların isimleri dillendiriliyor. Hatta Abdullah Gül’ün kurucu olmadığı bile söylendi. Bu tartışmaların çok yersiz, gereksiz olduğunu düşünmek lazım. Zira bu tartışmalar boş yere enerji ve zaman kaybıdır. Liderlik tartışma götürmez! AK Parti’nin bir lideri var. Burada lidere sadakat gerekir.
11.Cumhurbaşkanı Abdullah Gül bir an önce çıkıp, “2019 seçimlerinde AK Parti’nin lideri, yol ve kader arkadaşım, kardeşim R.Tayyip Erdoğan’ın yanındayım.” dese ne olur?Bu sorunun cevabını herkes biliyor aslında.
2007 yılına gidelim. Meclis'te grup toplantısında Gül'ün adaylığını “Cumhurbaşkanı adayımız Abdullah Gül kardeşim” diye ilan etmişti R.Tayyip Erdoğan. Kardeşlerin arasına girmek doğru değil! Erdoğan-Gül kardeşliği AK Parti ile başlamadı, bitmez de. 1970’li yıllarda başlayan dava ve yol arkadaşlığının devamında ülkenin ve milletin yararı vardır. Şahsî hesap olamaz!
AK Parti, milletin partisi ise her iki lider de fanidir, geleceğe kalacak olan AK Parti olmalıdır. Partilerden de Türkiye büyüktür! Bu faniliği defalarca zikreden R.Tayyip Erdoğan’ın gece yastığa başı koyduğunda terörle mücadele eden asker-polis tüm güvenlik görevlilerimizi, fakirlerimizi, dünya mazlumlarını, Kudüslü Cüneyd’i, Filistin'in cesur kızı Ahed’idüşündüğünü hissediyor, görüyoruz. Onlarla birlikte ağlayan bir liderin hesabında şahsilik olamaz! Olmadığı için bugün Afrika’dan uzak doğuya herkesin duasında, dilinde R.Tayyip Erdoğan var.