Kültür ve fikir hayatımızı derinden etkileyen hareketler vardır. Bu hareketleri başlatan önder şahsiyetler vardır.
Son yüzyılımıza damga vuran Mehmet Akif Ersoy ve Eşref Edip bu şahsiyetlerdendir. Bunların kültür ve fikir hayatımızdaki yeri hâlâ doldurulabilmiş değildir. Her fikrin bir kalesi ve sesi olan yayını vardır. Mehmet Akif Ersoy ve Eşref Edip'in dostlukları kadar fikir birlikteliklerinin de önemi vardır. Bu birlikteliğin sesi elbette birlikte çıkarttıkları dergileri olmuştur.
Necip Fazıl'ı “Büyük Doğu”, Sezai Karakoç'u “Diriliş”, Yedi Güzel Adam'ı “Edebiyat” dergileri olmadan düşünmek imkânsızdır.
Cemil Meriç'in, hür tefekkürün kalesi olarak tanımladığı dergiler hayatımızdaki yerini korumaya devam ediyor. Medyanın hayatımızdaki yeri tartışılamaz ancak basılı yayınlara olan rağbet, özellikle dergilere, gittikçe azalmış durumda. Buna rağmen hayatımıza giren, çıkışını heyecanla beklediğimiz dergilerimiz vardır. Her ay heyecanla beklediğim, abonesi olduğum veya bizzat takip ettiğim edebiyat dergileri var. Herkesin en az iki edebiyat dergisine abone olması gerekir. Yaşayan edebiyat dergilerdedir. Dergiler, edebiyatın hayat damarlarının attığı mecralardır. Şimdi, yazımıza konu olan Sebîlürreşad dergisinin serüvenine bakalım. Dergiyi yayın hayatına tekrar kazandıran değerli dost Fatih Bayhan'ı dinleyelim:
1908 yılında Eşref Edip ile Mehmet Akif Ersoy'un kuruculuğunu yaptığı Sebîlürreşad Mecmuası 1966 yılında kapanmıştı. 50 yıl aradan sonra Sebîlürreşad, 14 Ağustos 2016 tarihli "Allah'ın inayetiyle, devam..." manşetiyle ve 1008.sayı, Cilt: 41 ile okuyucusuyla tekrar buluşturduk. Derginin ikinci kez yayın hayatına başlamasının üzerinden bir yıl geçti. Sebilürreşad, Sırat-ı Müstakim adıyla yola çıktığında Eşref Edip Bey'in ilk yazısında bir vurgusu var: "Müslümanların ittihadı, İslam coğrafyasının intibahı için ilmi bir gayret" olarak neşre başladı. Bir kaç kez bu yolculuk gerek siyasilerle yaşanan fikri farklılık, gerekse maddi nedenlerle kesintiye uğradı. Ancak ne derginin başmuharriri Mehmet Akif Sebîlürreşad'dan vazgeçti ne Eşref Edip.
Eşref Edip, 1966 yılında mecmuayı kapatırken yetmiş yaşını geçmişti, artık derginin idari işleriyle meşgul olamaz hale geldiğinde Sebîlürreşad'ı kapatmak zorunda kalmıştı. Ancak vasiyeti gibi bir yazı yazdı: