100 yıl önce bu topraklarda 800.000 civarında Ermeni altı ay
içinde hayatını kaybetti. 700.000'i ise bu topraklardan malını,
mülkünü, geçmişini bırakarak sürüldü.
Mimar, dönemin İttihat ve Terakki hükümetiydi.
Sürülen, öldürülen, ölüme itilen Ermeniler sadece savaş alanında,
Doğu cephesinde yaşayanlar değildi. Önce erkekleri askere alındı.
Ardından kadınlar, çocuklar ve yaşlılar Çorlu'dan, Sakarya'dan,
Aydın'dan her yerden, tüm Anadolu'dan sürüldüler. İttihatçıların
risk olarak gördüğü Ermeni varlığıydı, Ermeni örgütleri değil.
Tarihin katmanı pek çok…
Ermeni siyasi partilerinin milliyetçi eğilim ve eylemleri,
baskılar, ayaklanmalar, karşılıklı çatışmalar, 1916 sonrası
Ruslarla gelen Ermeni birlik ve çetelerin yaptığı Müslüman katliamı
bunlar arasında…
Ne var ki, bunların hiç biri insani ve ahlaki olarak bu ölüm
furyasını, bu sürgün dalgasını ve sonuçlarını açıklamaz,
doğrulamaz.
Nitekim açıklamıyor ve doğrulamıyor.