HDP'nin Mersin ve Adana'daki seçim bürolarına dün düzenlenen, şans eseri sadece üç kişinin yaralanmasıyla sonuçlanan, eş zamanlı bombalı saldırılar endişe vericidir.
İlk kez olmuyor.
Bu seçim kampanyasında HDP'ye yönelik pek çok saldırı oldu.
HDP etrafında, onları hedef alan pek çok gerginlik yaşandı. Daha bir kaç gün önce İstanbul'da Büyükada ve Heybeliada'da HDP'nin stantları yakılmıştı.
HDP'li yöneticilerin açıklamaları bu saldırıların sayısının 50'ye ulaştığını söylüyor.
Bu saldırılar özellikle seçim öncesi günlerde pek çok soru sormayı gerektirir.
Saldırıların çeşitli türleri var.
Sokak gruplarının milliyetçi tepkileri şeklinde karşımıza çıkanları da var, son olaydaki gibi Adana ve Mersin'de eşanlı patlayan bombaların akla getirdiği daha organize biçimleri de…
Bu konuda çok sayıda çeşitleme yapılabilir ve meşrebimize göre çok sayıda varsayımda bulunabiliriz.
Ancak yapılacak en büyük hata, bir tarafın sorumluluğu fiilen ve hızla hükümete çıkarması, diğer tarafın ise gözü kapalı bu saldırıları Kürt hareketiyle ilişkilendirmesi olur.