Son bir buçuk ay içinde benim de aralarında bulunduğum 20
civarında yazar, çizer, sivil toplumcuya, İstanbul Cumhuriyet
Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu'ndan bir
tebligat yapıldı.
Tebligatta, “PKK/KCK terör örgütüne üye olma ihtimaline binaen, bir
soruşturma çerçevesinde mahkeme kararıyla dinlendiniz. Suç
işlediğinize dair yeterli delil bulunamadı. İletişim kayıtlarınız
imha edildi...” deniyordu.
Bu soruşturmanın safahatını bir kaç gün önce T24 sitesinde Hazal
Özvarış ayrıntılarıyla yazdı. Daha sonra pek çok gazetede konuya
yer verildi. Yıldıray Oğur dünkü yazısında “basından adliyeye
uzanan bir cemaat faaliyeti” olarak soruşturmanın arka planını
isabetle anlatıyordu.