Kürt meselesi uzunca bir süredir Kuzey Suriye etrafında
dönüyor.
Suriye'ye yapılan sınır ötesi operasyonun bu durumun yeni bir
safhası olduğu aşikar. Karşımızda, siyasetin tümüyle devre dışı
olduğu ve çift taraflı devre dışı tutulduğu bir çatışma denklemi
bulunuyor.
Yeni safha bu denklemin son halidir.
Türkiye, bu safhada, çıkarlarını diğer devletlerin çıkarlarıyla
uyumlu kılan bir dış politika esnekliği göstermiş, oluşan uygun
koşulları kullanarak Suriye'deki PKK dokunulmazlığına ve projesine
fiilen müdahale etmiş ve bu yolla devlet-Kürt hareketi arasındaki
dengeleri lehine değiştirmeye soyunmuştur.
Esneklik ve uygun koşullar meselesi, olup biteni yerli yerine
koymak için önemli:
ÖSO'yla birlikte hareket eden Türk ordusunun IŞİD'le mücadelede
PYD-YPG yanında, onlardan daha etkin ikinci bir yerel güç, bir kara
gücü olarak zuhur etmesi, ABD açısından IŞİD'in önünün kesilmesi
için yeni bir silah, Türkiye açısından ise PKK'nın hareket alanının
daraltılması için bir fırsat anlamına gelmektedir. Ve iki güç
arasında kesişen bir çıkar rotasına işaret etmektedir.