Tarihi deneyimleri, kuşaktan kuşağa akan endişeleri, duyguları,
algıları, değer sistemlerini emen, içinde barındıran bir “kara
delik”tir zihniyet.
İçine doğarsınız, kültür üzerinde filizlenir, aidiyet her insana
burada işler.
Cumhurbaşkanı'nın Dündar ve Erdem'in duruşmasına katılan Batılı
diplomatlara gösterdiği tepki bu konuda tipik bir örnek.
Erdoğan'ın tepkisi ne siyasi görüşünden ne tarzından
kaynaklanıyor.
O tepki yerleşik zihniyetin bildik bir refleksidir.
Nasıl?
Bir kere, bu toplumun genetik kodlarında, 150 yıllık, kayıplarla
dolu bir Müslüman göçünün ürettiği bir “güvensizlik” hali, koruyucu
bir “güvenlik devleti” anlayışı ve bunlarla iç içe giren kuvvetli
bir “öteki” fikri bulunur,
“Öteki” ile bölünme ve kumpas arasında bağ kurma, 'öteki'nin
varlığını bile müdahale, hatta tehlike olarak görme, yerleşik
zihniyetin sabit ve kuşatıcı değer bir hükmüdür.
Tesadüf, Cumartesi günü “Zihniyet” başlıklı yazıda, bu konuyu dile
getirmiştim: