Yarın önemli bir gün olacak. AK Parti'nin 2. Olağanüstü Kongresi yeni bir dönemi başlatacak. Bu yeni dönemin diğerleri arasında dikkat kesilmek gereken iki hassas noktası bulunuyor. İlki demokratik dengeler ve usulle ilgili. Bu ilk hassas nokta, hem cumhurbaşkanı-başbakan-hükümet arasındaki, hem cumhurbaşkanı-AK Parti teşkilatı arasındaki ilişkilerin yeni modeli çerçevesinde karşımıza çıkacaktır. Erdoğan'ın siyasi iradenin fiilen yegane temsilcisi olacağı, yürütme organına fiilen reislik yapacağı bir sayfanın açılacağı tartışma götürmez. Ancak, özellikle devlet-siyaset, devlet organı siyasi parti organları arasındaki fiili ilişkiler ne kadar derinleşecek, bu yeni model nasıl işlenecek ve nasıl işleyecek gibi kritik sorulara yanıtı zaman ve uygulama verecektir. Bu sorular ve yanıtlarının Türkiye'nin demokratik kalitesi ve istikametiyle ilgili ipuçları içereceğine ve temel tartışma konularımızdan birisini oluşturduğuna ve oluşturacağına da hiç şüphe yok.