Seçimlerde siyasi partilerin milletvekili adaylarının kimlerden oluştuğu, bizde kısmen önemlidir. İsimler özellikle kimi bölgelerde, küçük yerlerde belirleyici olur. Örneğin önce aşiret bağlantılarıyla sonra Kürt hareketinin etkisiyle Güneydoğu uzun yıllar bu bölgelerden birisiydi.
Son yıllarda büyük kentlerin temsil içinde ağırlığının artması, sert kutuplaşmalar, kimlik politikaları şahıslardan çok siyasi dalgaları, siyasi söylemleri öne çıkarmaya başladı.
Durum Güneydoğu'da bile artık böyle. Nitekim 7 Haziran seçimlerinde AK Parti'den HDP'ye kayan oylar siyasi iktidarın kötü aday seçiminden daha çok Kürt meselesine yaklaşımındaki, söylemindeki sertlik ve geriye dönüşle, Kobani olaylarıyla, Kürt hareketinin kendi içinde bir eşik atlamasıyla ilgiliydi.
Bugün kamuoyu araştırmalarınca, onca şiddet ve terör dalgasına rağmen HDP oylarının 7 Haziran seçimleriyle aynı seviyede bulunması bu durumun bir göstergesi.
AK Parti'nin milletvekili listelerinde Güneydoğu listelerini baştan aşağıya değiştirmiş olması, CHP'nin HDP'ye kaptırdığını düşündüğü Alevi oylarını geri almak için listelerini bu açıdan tahkim etmesi nasıl bir sonuç verecektir, bilmiyoruz.