Ali Bayramoğlu Yeni Şafak Gazetesi

Fayda, kuvvet, kimlik

Siyasetin ana eksenini çatışma oluşturunca, güç merkezli tahlil, tavır ve beklentiler öne çıkar.Farklı toplumsal talep ve hassasiyetler ikinci plana düşer.Devlete endeksli siyaset algısı doğallaşmaya...

08 Temmuz 2016 | 842 okunma

Siyasetin ana eksenini çatışma oluşturunca, güç merkezli tahlil, tavır ve beklentiler öne çıkar.

Farklı toplumsal talep ve hassasiyetler ikinci plana düşer.

Devlete endeksli siyaset algısı doğallaşmaya başlar.

Toplumdaki görüşler kutuplaşır, kutuplar homojenleşir.

Bir de, toplum, siyaset ve özgürlükler alanının iyice sınırlı olduğu, hakim toplumsal dokunun ve değer hükümranlığının yaşandığı, buna karşın çoğul bir kimlikler diyarında, üstelik “Batı-Doğu fay” hattı üzerinde yaşıyorsanız, tablo daha da koyulaşır.

Siyasetin sadece bir iktidar savaşı ve bir güç oyunu olarak algılandığı ortak bir siyasi kültüre, tüm farklılıkları kesen ortak bir geleneğe işaret eder.

Düşüncede, eylemde, siyasette esasın ve tek kriterin “fayda” olduğu bir gelenek...

Sağ, sol, milliyetçi liberal, dindar laik kökenli farklı faydaların varlığı, faydalar çokluğu ve savaşı, “fayda” ortak paydasını ortadan kaldırmaz.

Nitekim, örneğin tahammül hali, örneğin eleştiri ve demokrasi karşısındaki tutum veya sahiplenme ve ret hali getireceği “fayda”ya göre değişir ve şekillenir.

Siyasi partilerden gazetelere, yazarlardan devlet birimlerine kişilerin ve kurumların çıkarlarından hareketle aldıkları pozisyonlar ile yaptıkları güç analizleri, attıkları demokrasi çığlıkları birbirine karışır.

Bizim durumumuz da, sıkça olduğu gibi yine böyle...

Gerek siyaset gerek zihniyet açısından yaşadığı ağır hastalıkları “kuvvetmikrobu”ndan, yani güç üzerinden “fayda arama virüsü”nden kapan bu ülke için, kutuplaşma koşulları yine yapacağını yapıyor.

İç siyasette bir yanda iktidarın meşruiyetine ilişkin sorular, öte yanda bu soruların meşruiyetine dair başka sorular üzerinden, konuşmadan, etkileşim içine girmeden alınan bir yol var. Kuralın, teammülün, denge ve etkileşimin hiçe sayıldığı, farklı kaynaklardan gelen meşruiyetlerin karşılaşması, savaşı gibi garip bir durumu ortaya çıkaran bir yol...

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Kürt meselesi: Siyaset ve siyasetsizlik 09 Ocak 2025 | 263 Okunma İktidar pilavı daha çok su kaldırır… 04 Ocak 2025 | 404 Okunma 31 Mart 2019 seçimlerinin siyasi anlamı 20 Ocak 2019 | 12 Okunma Kürt sorununun neresindeyiz? 15 Aralık 2018 | 4.506 Okunma Türk siyasetine dair bir anahtar 14 Kasım 2018 | 6 Okunma