Terör eylemleri karşısında kararlılık ve dik duruş önemlidir, buna hiç şüphe yok. Kritik anlarda bu tür tavır ve duruşlar, şiddet ve terörle mücadelenin bir parçasıdır, buna da şüphe yok. Şu da anlaşılabilir bir durum: Terör eylemleri, her yerde, zihin ve politikalara güvenlik aşısı yapar. Türkiye gibi özgürlük-güvenlik dengesi yapısal olarak bozuk geleneklerde ise bu ciddi bir ağırlık oluşturur. Meseleye güvenlik gerekleri, ihtiyaçları içinden baktığınızda, tepki, duygu ve öfkeyi öne aldığınızda bu “ağırlık”, “sıradan bir durum” gibi görünür. Ancak sorun odur ki, ne güvenlik gerekleri ve politikaları, ne derin öfke ve tepki seli, terör ve arkasında yatan sorunlarla tek başına baş edebilir. Hatta tersine, şiddetin artışı ile güvenlik önlemlerin artışı ve derinleşmesinin paralel bir seyir izlemesi, fasit bir daire oluşturması yüksek bir ihtimal haline gelir,