HDP'liler ya da siyasi umutlarını HDP hattında arayanlar bu
siyasi partiyle ilgili tespitlere, eleştirilere tepki
gösteriyorlar.
Nedenler bildik: Her hangi bir meseleye tarihsel doğrular ve
yanlışlara dair ezberlerden hareketle bakma geleneği. Örneğin Kürt
sorununda gelinen duruma Kürt hareketinin sorumluluğu ve stratejisi
açısından bakmayı reddetmek. Her çatışmayı, her krizi, her olumsuz
gelişmeyi karşı tarafa yüklemek, Kürt hareketinin bu çerçevedeki
davranışlarını ise karşı tarafa yönelik haklı tepki tabiriyle
açıklamak. Kürtler ve Türk devleti arasındaki tarihsel asimetriyi,
bugünün siyasetine sorgusuz sualsiz taşımak. Kendi tarafının,
örneğin Kürt hareketinin resmi formüllerini mutlaklaştıran (AKP
eşittir IŞİD, katliam Ankara ve Suruç'un arkasındaki devlet gibi)
gerçeklikten çok, siyasi pozisyonların ürettiği denklemler
üzerinden Kürt hareketiyle ilgili her tür tartışmaya kapı
kapamak...
Söz konusu sol düşünce, sol entelektüeller olunca açıkçası bu
duruma şaşırmamak elde olmuyor.
Sadede gelelim. HDP'nin tarihsel bir karakteri var. Bu siyasi parti
Kürt hareketinin ürettiği, bu hareketin içinde belli bir yer
kaplayan, dolayısıyla bu harekete bağımlı siyasi bir araç...
Bu karakter kolay değişmeyeceği gibi, değişmesini beklemek de çok
gerçekçi değil.