Dink cinayetini, 8 yıldır, bu köşede hassasiyetle takip
ediyorum. Köşenin takipçilerini ve kamuoyunu elimden geldiğince
bilgilendiriyorum. Bu davanın Türkiye'nin vicdan meselesini
oluşturduğunu, devletin karanlık odalarına açılan ana kapı olduğunu
düşünenlerden birisiyim.
Davaya son bir ayda iki kez tekrar değindim.
İki nedenle…
Hem yol haritasına el atan ciddi bir soruşturma varlığını
hatırlatmak için…
Hem bu soruşturma sonucunda ortaya çıkan iddianamenin iki kez iade
edildiğini hatırlatmak için..
Dink ailesinin avukatı Hakan Bakırcıoğlu bu çift yönlü hassasiyeti
ve dosyanın içeriğini en iyi bilen isimlerden…
Bugün ona kulak vermenizi istiyorum.
Şöyle diyor:
“Dink cinayetine ilişkin soruşturmayı yürüten İstanbul Cumhuriyet
Savcısı Gökalp Kökçü, Dink cinayetini organize ve icra eden örgüte
ilişkin soruşturmayı ayırmış ve örgüte ilişkin soruşturmayı
2015/124764 soruşturma numarasına kaydetmiş, Dink cinayetine
iştirak eden kamu görevlisi olan 25 şüpheli hakkında ise 20.10.2015
tarihinde iddianame düzenlemiş ve “görüldü” işlemi için
Başsavcılığa sunmuştu. Soruşturma savcısı tarafından düzenlenen
20.10.2015 tarihli iddianame Başsavcı vekili tarafından 03.11.2015
tarihinde soruşturma Savcısına “iade” edilmişti.