Milli ve yerel tabirinin AK Parti çevreleri ve muhafazakar kesim tarafından sık kullanıldığı bir dönemdeyiz.
Kullanım sık, ama yeni değil…
Türkiye'de hakim siyaset algısındaki “kök anlayış”, “kimlik ve mensubiyet ikilisi”nden oluşur.
Bu kök, özellikle muhafazakar kesimlerde, çok parçalı toplum fikrini tek parçalı millet kavramıyla ikame eden önemli bir unsurdur. Daha da öte, toplum tek parçalı olunca onun temsili gücü, “milli olan” hükümrandır.
Bunun içindir ki, bizde, “devlet-siyaset-toplum-insan” adeta tek bir özneymişçesine, birbirinin yerine geçen, birbirini temsil ve ikame eden bir duygu içinde algılanır ve yaşanır.
Bu kök, yapısı itibariyle, doğal olarak, çoğulculuğa, hatta çokluğa mesafelidir. Yine doğal olarak, bu kök için sahneyi toplumdan tarih oluşturur.
Tarih ise, çatışmaların, hakimiyet kavgalarının, iç ve dış düşmanların, komploların cirit attığı milletler ve kültürler arası gerilimler dizisinden ibarettir.
Biraz yakından bakılırsa, bu eğilimin, bir zihniyet olarak, muhafazakar kesimin dışındaki kesimleri de kuşattığı aşikardır.
Ataerkil düzeni güçlü, köklü, yerleşik kılan da farklı kesimleri çevreleyen bu ortak zihniyettir.
Zihniyet derken, neyi mi kastediyoruz?