Cumhurbaşkanının son günlerdeki kimi açıklamaları, örneğin Almanya'nın 1915'le ilgili kararını savunanlara verdiği tepkileri, örneğin üç çocuk ve ilahi emir ilişkisi kurarak çocuk yapmak istemeyen kadınları “yarım kadın” olarak tanımlaması, beni gerçekten endişeye sürükledi. Bunların cumhurbaşkanı tarafından ifade edilmesi sadece kişisel ya da siyasi bir fikir beyanı değildir. Bu, bir siyaset yapma tarzıdır. Daha da fazla: Tam özdeş olduğunu düşündüğü ve şahsına indirgediği millet adına farklı olanları itham eden, doğru ve değer tekelinin güçlüde, kendisinde olduğunu varsayan bir yönetim tarzıdır. Resmi görüş karşısında sadakati, siyasetçiye mutlak itaati, aidiyet kriteri kılan bu zihniyet ve aldığı son biçim temelde, belirli bir değer sistemini, bir kimlik politikasını merkeze alan siyaset ve yönetim tarzının işaretidir. Tek değer merkezli bu bakış, toplumsal çoğulculuğu ve değer farklılıklarını yok sayan hiyerarşik, itaatkar toplum anlayışını dışa vurduğu oranda, bundan toplum adına endişe duymamak mümkün değildir.