Toplumun bir kısmı, özellikle AK Parti'ye muhalif olan kesim
ülkede Gülen cemaatinin bir sorun oluşturduğuna inanmıyor. Onlar
için bu “cemaat bir sivil örgüt, dolayısıyla söz konusu tedbirlerin
arkasında başka niyetler var.” Bunlar arasında “darbe iddiasıyla
yolsuzlukları örtmek, yolsuzlukların üzerine giden cemaat
mensuplarını cezalandırmak, yargıyı siyasallaştırmak, iktidar
tahakkümü kurmak için cemaati bahane olarak ileri sürmek” var.
Bu çevrelerde siyasi iktidara ve Erdoğan'a duyulan öfke o denli
büyük ki, denklem onlar için bu kadar mutlak ve basit.
Ancak, kim nasıl bakarsa baksın, bu, Türkiye'nin gerçeklerini teğet
geçen bir bakıştır...
Gülen cemaati, 2008-2010 arası Türkiye'de devlet gücünün ve
yargının kendi planı çerçevesinde belli siyasi hedefler için
kullanılmasının, sivilleşme meselesinden Kürt sorununa izlenen
politikaların hukuk ve demokrasi dışına sapmasının, diğer bir
ifadeyle “otoriterleşme”nin önemli kaynaklarından birisi
olmuştur.