Nevzuhur bir guru, bir süredir sahiplerinden olduğu T24
sitesinde bana yönelik yazılar kaleme alıyor. Ona bu konuda verdiği
“küçük ders" yüzünden bu kez çerçeveyi genişletmiş, hedef tahtasına
Etyen Mahçupyan'ı da eklemiş.
Bu işe bir nokta koyalım.
Önce meselenin hikaye yanı…
Bir süre önce Marketing Türkiye adlı bir dergiye bir söyleşi
verdim. Söyleşi yayınlamadan bir, iki gün önce bu derginin
sitesinde özet halde verildi. Ama ne özet! İktidara, muhafazakâr
kesime ve basına yönelik her zaman yaptığım türden eleştirilerin
içinden keskin cümleler seçilmiş, öncesi ve sonrasından koparılarak
bunlar biraraya getirilmiş ve hepsi arka arkaya dizilmişti. Ve
ortaya sonuçta ortaya bir “Ali Bayramoğlu" değil, bir “Hasan Cemal"
söyleşisi çıkmıştı. İddia, AK Parti'ye topyekûn muhalefete
soyunduğum şeklindeydi. Haber kaynağı spekülatif internet sitesi ve
twitter olan kimileri bunun üzerine atladılar. Benim “U dönüşü
yaptığım",gibi yazılar kaleme alınmaya, tepkiler verilmeye
başlandı. Bunların en aptalcası beni hiç okumadan ahkâm kesenlerin
vardığı sonuçtu. Benim Hürriyet Gazetesi'ne geçmek üzere olduğumu,
röportajdaki çıkışı özellikle yaparak buna zemin hazırladığımı
söylüyorlardı.
Uydurma özet, uydurma bir niyet…
İlginçtir Doğan Akın, tam bu meselelerin ortasında, “manevra
yaptığım" dedikoduları daha bana bile gelmeden, Asmalımescit'te bir
meyhanede karşılaştığı Okay Gönensin ve yanındaki arkadaşına
müstehzi bir şekilde benim Hürriyet'e geçmek üzere olduğum
“kesin bilgisi"ni veriyordu. Bir, iki gün sonra
benimle ilgili ilk yazısını kaleme alacaktı. Akın 2008 tarihinde
yazdığım bir yazıdaki Doğan grubuna yönelik eleştirilerimi
hatırlatırken, satır arasında onları uyarıyor, beni de inceden
tehdit ediyordu, aynen şu ifadelerle: “Olur da bir gün
Bayramoğlu Doğan grubuna geçerse, bu yazının tam metnini
hatırlatırım…"