Zor bir dönemden geçiyoruz. Kürt meselesi gibi çözülmeyen kimi
sorunlar, Türk siyasetinin rövanşçı gelenekleri, mecliste oluşan
çoğulcu temsil görüntüsüne rağmen sistemi tıkayabilecek hususlar
içeriyor.
Malum, mecliste 4 siyasi parti var ve Davutoğlu'nun koalisyon
turları başladı.
Aslında bu partiler arasında birden çok fazla işbirliği ve
koalisyon ihtimali, imkanı var. Ancak bugün, mecvut siyasi koşul ve
tutumlar kapıyı sadece AK Parti ve CHP arasındaki bir koalisyon
ihtimaline açık tutuyor.
Bu tablo bile Türkiye'deki siyasi ayrışma ve bölünmelerin
derinliğine ve niteliğine işaret ediyor. İlk günden bu yana altını
çiziyoruz, meclisteki 550 milletvekilinin 160'ı iki zıt ve uç
partinin milletvekillerinden oluşuyor. Diğer siyasi partilerin ülke
yönetimiyle bağ kurmasını istemedikleri Kürt meselesi merkezli HDP
ve son dönemde tüm gücünü çözüm sürecine karşı çıkmaktan alan,
tavizsiz duran, üstten konuşan Türk milliyetçisi bir siyasi parti,
MHP meclis milletvekillerinin yüzde 30'unu oluşturuyor.
Bu tablo sadece koalisyon formülleri açısından değil, bundan
sonraki dönemde meclisin işleyişi açısından da muhtemel bir
blokajları akla getirmektedir.