Seçim günü yaklaştıkça sıcaklık artıyor, tartışmalar, tahminler
çeşitleniyor.
Bu seçimler, ülkenin 2013 Baharı'ndan bu yana yaşadığı gerginlik
ortamının, muhtemelen düne oranla daha çok etkisi altında
olacak.
Bundan önce yapılan iki seçim, yerel seçimler ve cumhurbaşkanlığı
seçimleri söz konusu gerginliklerin en sıcak noktasında,
mücadelenin tam ortasında yapılmış, seçmen keskin tercih ortamında
hareket etmişti.
Kutuplaşma bu kez de belirleyici bir unsur olmaya devam
edecektir.
Ancak buna bu kez yukarıda altını çizdiğimiz, “seçmenin
kriz dönemine mesafe alarak değerlendirme yapması olarak”
ifade edilebilecek bir unsurun ekleneceği açıktır.
Bu, belli bir oranda ancak iktidar ve muhalefette dengeleri
etkileyebilecek sayıda bir seçmen kitlesinin, son 1,5 yılın
gelişmelerini Gezi olaylarını, 17-25 Aralık hadiselerini, yolsuzluk
tartışmalarını, çözüm sürecini, başkanlık sistemi tartışmalarını,
AK Parti içinde yaşanan gelişmeleri siyaset tartısına koyması
demektir.
Nitekim özellikle HDP'nin yaşadığı hareketlenme söz konusu tartının
sadece siyasi iktidar açısından değil, muhalefet açısından da
devreye gireceğini, belirleyici olacağını gösteriyor.