Türkiye'nin karşı karşıya kaldığı sorunlar hiç olmadığı kadar
boğucu.
IŞİD terörü bunların başında geliyor.
Neden, ne amaçla vuruyor, öldürüyor, canlı bomba haline geliyor,
etraflarını imha ediyorlar? Buna nasıl anlam veriyor, bunun nasıl
amaç kılıyorlar?
İnsani bir akılla anlamak mümkün değil.
En vahşi saldırılarından birisi yaptılar. Gaziantep'te bir düğün
salonunu, bir kına gecesini vurdular. Mahalleli, çoluk, çocuk
yöresel bir toplantıda, eğlencede yok edildiler. Ölen 53 kişi.
Bunların 30'u çocuk.
Bu tür saldırılar sıkça uzmanlar tarafından kimi konularla
ilişkilendirilerek açıklanır. Turizmin, Kürt hareketinin, döneme ve
duruma göre Almanların, İsraillerinin, istikrarın hedef alınması,
taşeron örgüt ve ona iş gördüren dış yabancı güçler, vs…
Nitekim bu saldırı da IŞİD'in Türkiye sınırında elinde tuttuğu son
kent olan Cerablus'a yönelik operasyon öncesine denk gelmesinden
hareketle anlamlandırılmaya çalışılıyor.
Olabilir.
Ancak korkutucu başka bir ihtimal daha var.
Saldırıların büyük merkezi bir planlama bulunmadan, büyük bir
stratejinin ölçülmüş, biçilmiş, zamanlanmış bir parçası olmadan,
küçük radikal grupların yaşadıkları alanlara, komşularına, kimlik,
inanç, tutum olarak öfkelendiklerine yöneliyor olması ihtimalidir
bu…
Gaziantep'teki vahşi saldırı, 2015 Kasım'ında Paris'teki konser
salonunun taranması, lokanta ve kahvelere bombalar atılmasıyla
127'yi aşkın insanın hayatına mal olan saldırıyı, Nice'te 14 Temmuz
gecesi yaşanan vahşeti andırıyor:
Bir yaşam biçimine yönelik öfke, saldırı, infaz ve imha…
Gaziantep saldırısı Türkiye açısından bir “ilk”tir.