Ali Bayramoğlu Yeni Şafak Gazetesi

Umut ve endişe karşılaşınca...

Mecliste dokunulmazlıkların kaldırılmasına ilişkin ilk tur oylama sonuçlandı. CHP'li milletvekilleri Cuma günü yapılacak ikinci turda aynı tutumu alırlarsa, ufukta temel hak ve özgürlüklere ilişkin bir...

19 Mayıs 2016 | 681 okunma

Mecliste dokunulmazlıkların kaldırılmasına ilişkin ilk tur oylama sonuçlandı. CHP'li milletvekilleri Cuma günü yapılacak ikinci turda aynı tutumu alırlarsa, ufukta temel hak ve özgürlüklere ilişkin bir referandum görünüyor. Tersi olur bu milletvekillerinin bir kısmı parti merkezinin onayladığı siyasi bloğa katılırsa, anayasa değişikliği meclisten geçecek ve dokunulmazlıklar kalkmış olacak.
Bu ihtimallerin hangisi gerçekleşirse gerçekleşsin Türkiye'nin Cuma gününden itibaren yeni bir tartışmaya gireceği kesin. Bu tartışmanın demokrasinin ahvali, Kürt meselesinin seyri, bu mesele etrafındaki çatışmaların istikameti gibi pek çok meseleye gönderme yaptığı açık.
Ancak bir de gelinen bu noktanın arka planı var.
Nedir o arka plan?
Birinin umut ettiği ötekinde endişe yaratıyorsa, umut ve endişe karşıya gelirse “çatışma iklimi ve gerginlik” kaçınılmaz olur.
Güneydoğu nasıl kanıyor görüyoruz. Terör, şiddet, çatışma ve ölümlerin, ardı arkası kesilmiyor.
Temmuz ayında başlayan bu yeni şiddet dalgasını Kandil'in politikası ve tercihleri başlattı.
Bu tercihi ise Suriye'deki denge değişiklikleri besledi. Nitekim iki gelişme, Suriye'nin Kuzey'inde PYD'nin alan kazanması ve uluslararası düzeyde destek bulması, Kürt hareketinin özerk bir bölge oluşturma ihtimalini kuvvetlendirdi. Kürt hareketinin stratejisinde de adım adım bu oranda ve buna uygun değişiklikler ortaya çıktı.
PKK-PYD, bir yandan, Suriye'nin Kuzey hattında, Türkiye sınırı boyunca koridor oluşturma, bu bölgedeki etnik ve kültürel farklılıkları eritme politikalarına yöneldi. Öte yandan Türkiye'de Kürt sorununun çözümü ile Suriye'nin Kuzey'indeki bu modeli iç içe sokma, birleştirme eğilimini benimsedi. Çözüm süreci gibi siyaset araçlarını ise bu yeni politikayı meşrulaştıracak lojistik destek unsurları olarak tanımlanmaya başladı. Örgüt tarafından sorumluluk hükümetin sırtına yüklenmeye çalışılsa da, bu, bir savaş kararıydı.

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Kürt meselesi: Siyaset ve siyasetsizlik 09 Ocak 2025 | 263 Okunma İktidar pilavı daha çok su kaldırır… 04 Ocak 2025 | 404 Okunma 31 Mart 2019 seçimlerinin siyasi anlamı 20 Ocak 2019 | 12 Okunma Kürt sorununun neresindeyiz? 15 Aralık 2018 | 4.506 Okunma Türk siyasetine dair bir anahtar 14 Kasım 2018 | 6 Okunma