Suriye iç savaşından etkilenen yalnızca Ortadoğu ülkeleri değil.
Suriye rejimi ve iç savaşının geleceği hakkında yanlış
kestirimlerde bulunan da yalnızca Türkiye değil.
Bu savaşın ürünü IŞİD ortalığı kasıp kavuruyor. Hava şiddet esiyor.
IŞİD'in ne zaman nerede vuracağı belli olmayan canlı bomba
eylemleri, Paris'te, Ankara'da, İstanbul'da, Brüksel'de yüzlerce
rastgele sivilin canını aldı. Tüm Batı kentleri diken üzerinde,
korku ve endişeyle yaşıyor. IŞİD gibi yapının neden ve ne zaman
vuracağı, geleneksel istihbarat sistemlerinin bu soru karşısında
acizliği, bu şebekenin radikal eğilimliler için cazibe merkezi
olmayı ne kadar sürdüreceği büyük bir soru işareti.
Sonuçlar insani olduğu kadar siyasi...
Açık toplum düzeni olumsuz etkileniyor.
Irkçı, yabancı düşmanı eğilim ve hareketler, İslam fobi güç
kazanıyor. Fransa'da Sarkozy'nin iş başına dönmesi, Almanya'da,
Hollanda'da, Belçika'da aşırı sağın güç kazanması açık bir
beklenti. Suriyelilerin göçü ve varlığı Türk toplumunda bile
“yabancı sevmezlik duygusu”nun filizlenmesine yol açıyor.
Demokratik düzen ve kurumlar da olumsuz etkileniyor.