Yeni dönemin merakla beklenen ilk kabinesi açıklandı.
Açıklanan kabinenin, yapısıyla, dengeleriyle, tercihleriyle bir
mutabakat, denge ve uzlaşma kabinesi, başka bir deyişle bir
“Erdoğan-Davutoğlu' kabinesi olduğu tüm açıklığıyla ortada.
İlk kez bir hükümet cumhurbaşkanı ve başbakanın birlikte
oluşturdukları, her birinin hassasiyetlerini dikkate alan
“oluşturulan siyasi bir tercihle” şekillendi.
Yeni bir dönem arifesinde olduğumuz dikkate alınırsa, bunun en
önemli anlamı “siyasetin merkezi”nin Beştepe'ye doğru kayması, en
azından Beştepe'yi tartışılmaz biçimde içine almış olmasının
tescilidir.
Yeni kabine, cumhurbaşkanın konumu ve siyasi işlevi açısından ilk
yeni ve önemli veri olarak karşımızda duruyor.
Nitekim tercihler açısından bakıldığında da, Erdoğan'ın mesafeli
durduğu Ali Babacan'ın kabine dışı kalması kritik bir eşiktir ve
cumhurbaşkanın belirleyiciliğini göstermektedir. Ancak Babacan'ın
Davutoğlu'nun da benimsediği piyasaya dayalı ekonomik anlayışının,
Mehmet Şimşek'in başbakan yardımcılığıyla devam edecek olması da
önemlidir, wak parti içi dengeler, Erdoğan-Davutoğlu ilişkileri ve
diyalogu açısından anlamlıdır.