Seçimlere ramak kaldı.
Cenge gider gibi seçimlere gidiyoruz.
Bu savaşçı ruh halimiz neden?
Siyasi iktidarın gidişi, özgürlük düzenindeki aksamalar, hukuk
düzenindeki eksikler, yargının siyasallaşmış haline yeni bir renk
daha eklenmesi bu ruh halini açıklar mı?
Belki bir ölçüde…
Bu ruh halinin arkasında “taş” gibi, eğilmeyen, bükülmeyen,
örselenmesi nesilleri aşan yıllar süren bir de zihniyet var.
Ataerkil bir zihniyet...,
'Fikir' ve 'çıkar' arasındaki can damarını oluşturan bir tür
varoluş hali...
Hiç bir kesimde, tersini iddia edenler, tersi için mücadele
ettiğini söyleyenler dahil, çıkarın, keskin cemaat doğrularının
düşünceyi araç haline getirilmesinin önünde durulamıyor.
Bugün siyasi ve toplumsal ilişkilerin yerleştiği zemin bu.
İlke yerine güç, fikir yerine çıkar...
Ve bunlar arasındaki ölümcül çelişkiler...
Türk siyasi sistemi, Osmanlı'dan bu yana bu ölümcül çelişkinin
içinde debelenip durur.