Mayıs ayının ortaları, bozkır bahar yağmurları ile şenlenmiş, her taraf yemyeşil. Dağların başı karlı, ağaçlar yapraklarını açmış, yeşilin her tonu dallarında, toprak olabildiğince cömert, merhametli ve neşeli. Bulutlar gökyüzünde yeni haritalar çiziyor ve yağmur müjdesiyle esip gürlüyorlar.
Seydişehir’den Çumra’ya doğru yola çıktım, Akise üzerinden Toros yaylalarını aşarak Çumra ovasına evrileceğiz. Memleketimin şimdiye kadar görmediğim ne güzel ormanları, yaylaları, çimenleri varmış.
Çumra’da beni Abdullah Tenekeci İlkokulu müdürü Seyrani Duyrul karşıladı. Adanalı Seyrani Bey, sıcak kanlı, güler yüzlü, iyimser. Ela gözleri hep gülüyor, gür ve kumral saçları yüzüne serinlik savuruyor. Yüreği sımsıcak, zihni ilim ışığıyla nurlanmış, alabildiğine aydınlık. Çumra toprağına bereket yağmurları getiren bereketli bulutlara benziyor Seyrani Bey. Aylar öncesinden sözleştik, velileri ile sohbet etmek için okula gelip gelemeyeceğimi sordu.
-Memnuniyetle gelirim, dedi.
-Okur-yazar buluşması...