İnsan bu dünyaya imtihan olmak ve cenneti kazanmak için gönderilmiş. İlim öğrenmeli ve güzel ameller işlemeli. Her ne kadar birçok insan çok para kazanmayı, mal mülk sahibi olmayı, iyi giyinmeyi, lezzetli şeyler yemeyi ve bol bol gezmeyi, keyif çatmayı hayatın gayesi kabul etse de… Hayat keyif sürme ve rahat yaşama yeri değil.
Üstat Necip Fazıl ne güzel söyler:
“Hasis sarraf kendine bir kese diktir;
Kabirde ne lazımsa onu biriktir.”
Dünya fani. Gelen gidiyor, giden gelmiyor. Bu hakikat bize gösteriyor ki dünya bir han, insan bir yolcu; gelen geçer, konan geçer. Yolcu gideceği yeri düşünmeli ve yol hazırlığı yapmalı.
İnsanın dünyaya gönderilme sebebi, ilim öğrenmekle tekâmül etmek, olgunlaşmak ve ebedi cenneti kazandıracak sevaplar işlemektir.